Chiang Mai’de fillerle buluşmak :)

07/12/2016

İlk defa Afrika’da gördüm onları. O kadar güzeldiler ki.. Kocaman cüssesinin altında sanki korkak bir çocuk var gibi, bizi görür görmez hırçınlaşmaya başlamışlardı. Hemen bebek fili aralarına alıp saklamaları çok tatlıydı.. Fakat Afrika’daki filler vahşi olduğu için yanlarına hiç yaklaşamamıştık, bu yüzden Tayland seyahatinin sabırsızlıkla beklediğim aktivitesiydi, fillerle geçireceğimiz zaman..

Tayland’a gitmeden önce uzun uzun bu konuyu araştırdım ve araştırdıklarım maalesef işin karanlık yüzünü de ortaya çıkardı. Tayland’ın simgesi olan bu hayvanlar, aynı zamanda en büyük turizm cazibesi. Chiang Mai ise, fil safarileri bakımından Tayland’ın en popüler yeri. Daha fazla

Chiang Mai’de iki teker üstünde..

06/12/2016

“Super” class otobüsümüzle çook rahat bir seyahatle Chiang Mai’ye sabah 6 gibi vardık. Hostelimizin otogardan ne kadar uzaklıkta olduğunu kontrol etmememizin cezası olarak otogardan bindiğimiz pre-paid takside kazıklandık. 16 km dedikleri yol, taş çatlasın 4 km idi ama biz 180 Baht ödedik 😦

Chiang Mai’de “Trekker Camp” isimli bir hostelde kaldık (250 Baht/oda). Hostele vardığımızda oda hazır değildi, biz de kahvaltı edip, eşyalarımızı orada bırakıp motorsiklet kiralamak için merkeze yürüdük. Chiang Mai’de motorsiklet kiralamak çok uygun, hem de alternatifler çok çeşitli. İsterseniz günlüğü 1500 Baht’a V-Storm gibi büyük motorlardan bile kiralayabiliyorsunuz. İstanbul’da bu fiyata büyük motor kiralamak imkansız. Onun dışında Kawasaki Vulcan S (1500 baht), Honda CB 500 (850 Baht), Kawasaki Versys 650 (1500 Baht) ya da Harley Davidson falan da var. Sigorta fiyata dahil; büyük motorlarda full, küçük motorlarda sadece sürücüyü kapsıyor. Biz 200 Baht’a 60bin km’de 125’lik bir scooter kiraladık. Bugünkü planımız “Doi Inthanon National Park”a gitmek.

Daha fazla

Yan gelip yatan Buddha

05/12/16

Bangkok merkeze yaklaşık 20 dk uzaklıkta (Ratchadaphisek metro durağı) bir hostelde kaldığımızdan bahsetmiştim. Merkeze uzaklığı dışında aslında çok tatlı, ev gibi bir yer. Özellikle mekan sahipleri çok güleryüzlü ve yardımseverdi. Zaten bu güzel ülkenin tatlı insanlarının hepsi böyle gözlerinin içi gülerek, öyle güzel gülümsüyorlar ki, “yerim seni” deyip, Elmayra gibi onları sıkasım geliyor 🙂

Bangkok’da son günümüzdü, bu gece burdan Chiang Mai’ye geçecektik fakat dün akşam uğradığımız tren istasyonunda öğrendik ki, tüm trenler dolu. Her ne kadar tren yolculuklarını çok sevsek de, mecbur otobüsle gidecektik. Neyseki otobüs daha ucuz. Hosteldeki kıza sorduğumuzda, bizim için telefonla rezervasyon yaptırmakla kalmadı, rezervasyon numarası ile hemen hostelin altındaki 7 Eleven’da ödeyebileceğimizi söyleyerek bizi otogara gitmekten de kurtardı. Sombat Tour’dan iki kişi “Super” sınıf otobüs için 1138 Baht ödedik. İlgilenenler için Sombat Tour Bangkok – Chiang Mai arası karşılıklı sefer saatlerini aşağıda görebilirsiniz.

Daha fazla

Bangkok’un yüzen marketleri

04/12/2016

Bugünkü planımız sadece haftasonları ve tatil günlerinde açık olan yüzen marketlere gitmekti. Bangkok’da 6/7 tane yüzen market olsa da biz gitmek için en popüler olan “Damnoen Saduak” yerine Lonely Planet’da bile bahsi geçmeyen, Okan Okumuş’un “Doğu Asya” kitabında dikkatimi çeken turistik olmayan ve yerel halkın gittiği “Khlong Lat Mayom”u seçtik. Buraya, Skytrain ile Bang Wa son durağına kadar gidip (3. çıkıştan çıkıp), oradan taksi (75 Baht) ile yarım saat kadar bir sürede ulaştık. Şimdi bir ipucu vereyim, taksi şoförleri İngilizce bilmediklerinden, nedense bizim telaffuzumuzu da anlamadıklarından, yanınızda gideceğiniz yerin Tayca yazılışını bulundurmanız işinizi oldukça kolaylaştırır 😉

Daha fazla

Tayland macerası başlıyor.. İlk durak : Bangkok & Chinatown

03/12/2016

Tayland’a gitme niyetimiz neredeyse bir yıldan fazladır vardı ama araya sıkıştırdığımız başka tatiller; maddi manevi olanaklar derken erteleyip durmuştuk. Ta ki, bu sene Eylül ayında Gökçe’nin yıl sonuna kadar yıllık izninini kullanmak zorunda olması gerçeği ortaya çıkıncaya kadar.. İtalya seyahatimizin üzerinden çok da zaman geçmediğinden nasıl yaparız nasıl ederiz dedik ama birdenbire bu seyahata niyetleniverdik.

Ekim sonunda, Aralık’taki 2 haftalık seyahatimiz için uçak biletlerimizi THY’dan aldık. Her ne kadar 1,5 ay öncesinden almış olsak da bir kişi için gidiş dönüş 2145 TL’ye, diğerimiz için de THY’nın refakatçi mil sistemi ile 40bin mil + 900 TL havaalanı vergisi ödeyerek nispeten ucuza halletmiş olduk.

Daha fazla

Tayland vize istemiyor fakat..

Tayland, Türkiye’den vize istemiyor fakat havayolu ile ülkeye giriş yaptığınızda 30 gün ülkede kalınabiliyor ve inanın bana bu süreyi çok iyi takip ediyorlar.

Şimdi Tayland, vize istemiyor diye öyle ülkeye elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz. Ülkeye girerken, giriş yaptığınız ve çıkış yapacağınız uçuş numarasını yazacağınız bir kart doldurmanız gerekiyor. Bu kartın çıkış tarafı, çıkarken vermek üzere sizde kalıyor. Ayrıca, dönüş uçak biletinizi ve Tayland’da konaklayacağınız en azından ilk adresin rezervasyon çıktısını da mutlaka görmek istiyorlar.

thai-arrival-card

thai-departure-card

Biz, tabi çıkış formuna Bangkok-İstanbul dönüş uçağımızın numarasını yazdık ama arada Kamboçya’ya gidip geleceğimiz aklımıza hiç gelmedi. Kamboçya’ya gitmek için Tayland’dan çıkarken, sınırdaki polisin ekranına bizim Bangkok-İstanbul uçağı bilgilerimiz çat diye çıkmaz mı ! Adam bize, İstanbul uçuşunuz var, Kamboçya’dan nasıl Tayland’a gideceksiniz demez mi ! Biz şok ! Yahu adamlarda nasıl takip var, oha dedik. Bizi kenara çekip ayrı bir doldurtup, bu sefer bir de Siem Reap-Phuket uçuş çıktılarını görmek istediler.

Diyeceğim o ki, adamlar baya baya ülkeye gireni çıkanı çok iyi takip ediyorlar. Tavsiyem, siz siz olun, Tayland yaa demeyip, uçuş ve konaklama çıktılarınızı yanınızda bulundurun 😉