Büyüleyici bir tören; Ganga Aarti

Yılın 365 günü her akşam saat 7’de “Dasaswamedh Gath”‘da düzenlenen ve tüm Varanasi halkının katıldığı büyüleyici bir rituel, Ganga Aarti töreni.. Ganj Ana’ya olan minnetlerini sunmak için herkesin her akşam aynı yerde toplanarak düzenlediği bu tören, o kadar anlam yüklü ki, daha önce gördüğüm hiçbirşeye benzemiyor, tek kelimeyle nefes kesici.. Tören, 1 saate yakın sürmekte ve herkes hep birlikte şarkı söyleyerek, el çırparak, tütsü dumanları arasında danslarını gerçekleştiren ve bunu gerçekten yürekten hissederek yapanları seyrediyor. Tören sonunda yüzlerce mum suya bırakılıyor.

20131017_185703SAMSUNG CAMERA PICTURESGanga Aarti töreni..

Dedim ya, Varanasi’de şehrin kutsallığı sürekli hissedilir şekilde sanki havada, işte Ganga Aarti töreni bence bunu dibine kadar hissettiğiniz yegane yer..

SAMSUNG CAMERA PICTURES

18/10/2013

Dün nihayet odamızı değiştirdiler ve geceliğine adam başı 17$ ödediğimiz, en azından internetteki resme benzeyen yeni odamıza geçtik. Duvarda gezen kertenkeleleri gösterdiğim adam, omuz silkerek “So what?” dedi 🙂 Her taraf toz içinde olsa da, nispeten daha geniş bir oda. Geceyi tabiki liner’larımızı içinde geçirdik ne olur ne olmaz diye.

Varanasi’de ikinci günümüze otelimizin terasınında kahvaltı ederek başladık. Otelin ön tarafı nedendir bilinmez ama devlet tarafından yıkılmış, eski ve yeni halinin fotoğraflarına bakınca, sanki otelin bir kısmı kesilmiş gibi komik görünüyor.

SAMSUNG CAMERA PICTURESSita Guesthouseinternettekinden çok farklı değil mi 🙂

İkinci günümüzde ilk işimiz Assi Ghat’a gidip, bir tekne turu yapmak oldu. Uzun pazarlıklardan sonra, 600 paraya anlaştık. Tam kalkacakken bir aile bizimle birlikte binip binemeyeceklerini sordu. Neden olmasın dedik. Kucaklarında yeni doğmuş bir bebek ve bir kovanozla kayığa binerek biraz uzaklaşınca önce kavanozdaki külleri Ganj’a boşalttılar sonra da bebeği Ganj’ın sularıyla yıkayarak kısa bir tören gerçekleştirdiler. Biz, amanın Ganj’ın suyu üzerimize sıçramasın diye kasarken, bebeği kucağa vermesinler mi? :/ Fotoğraf çekildik ufaklıkla.. Sonra indiler kayıktan, biz de turumuza devam ettik. Assi Ghat’dan itibaren yavaş yavaş tüm Ghat’ların yanından geçe geçe Manikarnika Ghat’a kadar devam ettik ve orda indik.

SAMSUNG CAMERA PICTURESSAMSUNG CAMERA PICTURESSAMSUNG CAMERA PICTURES

Manikarnika Ghat, ölü yakma törenlerinin düzenlendiği iki Ghat’tan en büyüğü.. Tekneden bir iki fotoğraf alıyoruz ama bu Ghat’larda fotoğraf çekmek kesinlikle yasak. Manikarnika Ghat’da 2 metre mesafeden ölü yakma törenlerini izliyoruz bir süre. Bu törenlerin bu kadar halka açık olması tuhaf geliyor bana. Ölülerini defnetmek her kültürde ne kadar farklı.. Ama burda, Varanasi’de yaşamın ve ölümün bu kadar izlenebilir olması çok sarsıcı..

Manikarnika Ghat’dan ayrıldıktan sonra öğle yemeği molası için, açtık kutsal kitap Lonely Planet’ı ve ordaki restoran önerilerinden “Lotus Lounge”ı seçtik ve ne diyebilirim ne iyi etmişiz de gelmişiz. “Lotus Lounge Restaurant”, Varanasi’de gizli bir vaha sanki.. Varanasi’nin kaosunda sessiz, sakin, temiz bir yerde çok lezzetli bir makarna yedik, ve inanamazsınız ama uzun zamandır ilk defa doyduk 🙂 Üzerine de güzel bir kahve içince yüzümüze bir gülümseme bile yerleşti.

20131018_132446karnı doymuş mutlu genç 🙂

Karınımız doydu, dinlendik ve “Brace Yourself” diyerek attık kendimizi gene Varanasi’nin labirentvari sokaklarına.. Yürüye yürüye “Dasaswamedh Gath”a vardık. Madem Amritsar’daki “Golden Temple”i göremeyeceğiz, o zaman Varanasi’dekini görelim dedik ve dere tepe düz giderek “Vishwanath Temple”e geldik. Tapınak’a değil, olduğu alana yaklaşabilmek için bile sıkı bir güvenlikten geçiyorsunuz. Her taraf asker kaynıyor zaten. Fotoğraf makinası, telefon yasak dediler, gidip girişteki bir dükkanda emanete bıraktık. Tekrar güvenlikten geç vs neyse tapınağa geldik. O da ne.. Hindu olmayanlar giremezmiş!? Yahu, güvenlikten geçerken, üstümü ararken neden demiyorsun diye geri dönüp asker’e soruyorum. Yüzünde şaşkın bir ifade “Aaa.. Sen Hindu değil msn?” diyor, turist olduğumuz her yerimizden akarken.. Neyse, biz de tepesinde 800 kg altından bir kubbe bulunan bu tapınağa sadece kartpostallardan bakıyoruz ve geri dönüyoruz çaresiz.

Ordan çıkıp sokaklarda dolanırken gerçek “Brown Bread Bakery” i gördük 🙂 Hatta camlarına “Real Brown Bread Bakery”, taklitlerinden sakının, emin değilseniz arayın gibi yazılar yapıştırmışlar. Hakkikatten terasa çıktığımızda doğru yere geldiğimizi anladık. Bruschetta yedik ve çok lezizdi. Bir anda başlayan yağmurda kendimizi gene sokaklara atıp, otele geri döndük ve çantalarımızı topladık. Artık, gitme vakti gelmişti. Varanasi’den ayrıldığıma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Zor bir yer Varanasi ama iyiki de gelmişim dedim ayrılırken..

20131018_160050Gerçek “Brown Bread Bakery” 🙂