12/10/2014
Eveet.. Livingstone’dan ayrılma vaktimiz gelmişti. Seyahatimizin bundan sonraki kısmındaki planımız Port Elizabeth, Güney Afrika’ya uçup, oradan Cape Town’a kadar olan bütün sahil şeridini geze geze gitmek ve Cape Town’a varmak. Öncelikle uzuuun bir yolculuk bizi bekler.. Hayde başlayalım..
Güne sabah 5’de kalkarak başladık. Japon komşularımızı uyandırmamak için parmak uçlarımızda kalkıp hazırlandık ve hostelin önünde dün anlaştığımız taksiciyi beklemeye başladık. Geldi mi, tabiki hayır.. Neyseki, hostelin kapısında 24 saat bulunan güvenlik görevlisi sağolsun bize sabahın 5 bucuğunda bir şekilde bir taksi buldu. Mesafe atla deva değil de, nitekim Livingstone çok güvenli bir yer değil, özellikle sabahın köründe 2 tane sırt çantalı turist için. Velhasılkelam, zamanında Mazhandu Family Bus’da olduk ve tam saatinde kalkan otobüsümüze yetiştik. Otobüs, Hindistan’dakilere nazaran gayet iyi ve konforluydu ama bütün yol yüksek volume’lü çalan o kilise şarkıları neydi Allahım! Tamam günlerden Pazar, ama sabahın 6’sıdır yahu. 6 saat süren yolculuğumuz, otobüste yankılanan kilise şarkıları ve dilini anlamadığımız, çok kötü çekilmiş tuhaf bir diziyi dinlemek zorunda bırakılarak geçti desem. Ne tuhaf rüyalar gördüğümü tahmin bile edemezsiniz 🙂
12 gibi Lusaka’ya vardık. Zambia’nın başkenti olmasının dışında görülecek birşey olmayan bu şehirde zaten pek geçirecek vaktimiz de yok. Havalimanına transfer veya otobüs bulunmamakta. Biz de pazarlıkla 110 kwacha’ya anlaşıp “Kenneth Kaunda” uluslarası havalimanına taksiyle gidiyoruz. Havalimanı oldukça küçük ve uçağa daha 1,5 saatimiz var, heryerini arşınlıyoruz.. Zambia, pek de sınır güvenliği olmayan bir ülke; havalimanları da her ülkeden insanla karşılaşabileceğiniz yegane yer ve ilk defa kendimi Ebola konusunda tedirgin hissediyorum. Tuvalete gidiyorum bir ara, sonra çok pişman oluyorum. Sonra çok paranoyak olduğuma karar veriyorum 🙂
Neyse bir şekilde saati 16:00 ediyoruz ve uçağımıza biniyoruz. İlk defa Sarı humma aşı sertifikamızı özellikle görmek istiyorlar. South African Airways ile önce Johannesburg’a, ordan da Port Elizabeth’e uçacağız. Önceden kalacağımız hostelle yazışıyoruz, bizi havalimanından alacaklar. Buraya kadar herşey iyi güzel..
Sonunda saat 21:30’da Port Elizabeth’e iniyoruz. Port Elizabeth havalimanı ufacık tefecik bir yer. Bagajımızı bekliyoruz, bekliyoruz, bekliyoruz, gelmiyor. Allah Allah.. Nerde bu bagajlar !? Bizdem başka kimse kalmayıncaya kadar bekliyoruz, sonra kayıp eşya ofisine koşuyoruz panikle. Meğersem biz Port Elizabeth’e uçmuşuz ama bagajlarımız Johannesburg’de kalmış. Star Alliance üyesi olan sevgili South African Airways görevlisi Johannesburg’a indiğimizde valizlerimizi almamız ve sonra yeniden check-in yapmamız gerektiğini söylüyor. Bunu yapmadığımız için valizlerimiz gümrükte kalmış. Peki, bunu neden kimse bize söylemiyor?? Kadın, yardımcı olmaktan çok uzak, sadece bunun onların sorunu olmadığını bizim hatamız olduğunu tekrarlayıp duruyor. E peki ne zaman kavuşabiliriz valizlere diyoruz? Bir telefon numarası verip başından savıyor. Çok sinirleniyoruz. Hosteldekiler gitmiş. Saat 22:00 olmuş, dımdızlak kalmışız.. Neyse, önce taksiyle (80 ZAR) hostelimize varıyoruz. Bu arada artık Güney Afrika’dayız ve para birimimiz “South African Rand”. Hostel süper, önce Gökçe’yle birer bira söylüyoruz kendimize gevşemek için.. Neler olmadan ne kadar idare edebiliriz konuşuyoruz. Neyseki telefon şarj aleti yanımda. Gene 6 kişilik dorm’da (adam başı 12,59 dolara) kalıyoruz. Üzerimizdekilerden başka giyecek birşey olmadığı için olduğu gibi yatıyoruz valla, ne diş fırçası, ne lens solüsyonu 😦 Bu arada dorm’da bir tek bayan benim ama artık bunu takacak halim yok. Zaten yorgunluktan kafayı koyduğum gibi uyuyorum.
Sabah, erkende kalkıp South African Airways’in Johannesburg ofisini arıyorum. Bagajlarımızın sabah 10 uçağı ile geleceğini öğreniyoruz, rahatlıyoruz.. Bu arada kaldığımız hostel “Lungile Backpackers” (www.lungilebackpackers.co.za) çok cool bir yer. Konum olarak merkeze az uzak olsa da, okyanusa 5 dk yürüme mesafesinde. Ama hostelde çok da vakit geçiremediğimizden detaylı bir yorum yapamayacağım.
Sabah, günün değerlendirmesini çektiğimiz video..