Chiang Mai’de iki teker üstünde..

06/12/2016

“Super” class otobüsümüzle çook rahat bir seyahatle Chiang Mai’ye sabah 6 gibi vardık. Hostelimizin otogardan ne kadar uzaklıkta olduğunu kontrol etmememizin cezası olarak otogardan bindiğimiz pre-paid takside kazıklandık. 16 km dedikleri yol, taş çatlasın 4 km idi ama biz 180 Baht ödedik 😦

Chiang Mai’de “Trekker Camp” isimli bir hostelde kaldık (250 Baht/oda). Hostele vardığımızda oda hazır değildi, biz de kahvaltı edip, eşyalarımızı orada bırakıp motorsiklet kiralamak için merkeze yürüdük. Chiang Mai’de motorsiklet kiralamak çok uygun, hem de alternatifler çok çeşitli. İsterseniz günlüğü 1500 Baht’a V-Storm gibi büyük motorlardan bile kiralayabiliyorsunuz. İstanbul’da bu fiyata büyük motor kiralamak imkansız. Onun dışında Kawasaki Vulcan S (1500 baht), Honda CB 500 (850 Baht), Kawasaki Versys 650 (1500 Baht) ya da Harley Davidson falan da var. Sigorta fiyata dahil; büyük motorlarda full, küçük motorlarda sadece sürücüyü kapsıyor. Biz 200 Baht’a 60bin km’de 125’lik bir scooter kiraladık. Bugünkü planımız “Doi Inthanon National Park”a gitmek.

dsc_3791

Doi Inthanon National Park (www.thainationalparks.com/doi-inthanon-national-park) :

“Tayland’ın çatısı” olarak da adlandırılan bu park, 482 km2’lik bir alana yayılmış. Park’ın bulunduğu alan, Himalaya dağlık bölgesinin de bir parçası olmakla beraber, yükseklik 800 ve Tayland’ın en yüksek noktası olan 2565 mt arasında değişiyor. Parkın içerisinde birçok şelale bulunuyor ve parkın çeşitli yerlerine dağılmış. Parkın planını aşağıda görebilirsiniz.

SAMSUNG CAMERA PICTURES

Chiang Mai’den 1 saat 15 dk’lık bir motorsiklet yolculuğu ile anayoldan ulaşılan ilk şelale olan “Mae Klang” şelalesine ulaştık. Normalde parka giriş 300 Baht ama burdaki kontrol noktasında bizden para almadılar.

Mae Klang Waterfall :

100 mt genişliğinde, en yüksek noktası 25-30 mt olan Mae Klang şelalesi; parkın güney doğusunda bulunuyor. Parktaki en popüler şelalerden biri.

20161206_121235

Mae Klang şelalesinde fotoğraf çekip, biraz vakit geçirdikten sonra diğer bir şelale olan “Wachiratan” şelalesinde vardık. Şelaleye giden yol çok güzeldi. Yemyeşil bir doğanın içinde motosiklet kullanmak çok keyifli oldu, hatta bir süre ben de kullandım 🙂 Tayland’da trafik soldan aktığı için, bu fikre alışmak oldukça zor. Yolda giderken sıkıntı yok ama bir kavşakta durup tekrar kalkınca, kafanın karışması işten bile değil. Ben de kendimi bir anda bir başka araçla burun buruna bulmuş olabilirim 🙂 Neyse, “Wachiratan” şelalesi girişinde para istenince, zaten en güzel şelaleyi gördük, 600 baht vermeye değer mi dedik ve girmekten vazgeçtik. Günümüzü; yemyeşil, alabildiğine pirinç tarlaları ile dolu Chiang Mai’de motor kullanarak geçirmeyi tercih ettik.

Chiang Mai’de scooter ile dolanmaca

Chiang Mai’den dönerken lokal bir pazar gördük ve meyve falan alırız diye durduk ama meyveden çok kurbağa, yılan ve bilumum börtü böcek vardı 🙂 Kurbağayı kim bu şekliyle göz göre göre yiyebilir yahu !?

SAMSUNG CAMERA PICTURES

SAMSUNG CAMERA PICTURES

Chiang Mai’ye dönünce karnımız doyurduk, sonrasına kendimizi merkeze attık. Chiang Mai küçük ama oldukça gelişmiş bir şehir. Burger King, Starbucks gibi Amerikan markaları da var, lokal lezzetlerin olduğu sokak yemek yerleri de..

Ping nehrinin ikiye ayırdığı Chiang Mai’nin eski şehir merkezi kare taştan bir duvarla çevrelenmiş, bu yüzden navige olmanız çok kolay. Chang Klan caddesi ise hemen herşeyi bulabileceğiniz, şehrin kalbinin attığı cadde diyebilirim.

chiang-mai

Eğer Budizm konusunda meraklıysanız, Chiang Mai’de birçok tapınak “monk chat” programı yapıyor. Bu program sayesinde keşişler, ziyaretçilerin sorularını yanıtlarken İngilizcelerini geliştirebiliyorlar. Biz de, bu amaçla “Wat Chedi Luang” tapınağının yolunu tuttuk. Tağınağın bahçesinde, bir ağacın altında bu program için ayrılmış bir alanda masalarda oturuyorlardı ve biz de gidip bir masaya oturuverdik. Kafamda çok soru vardı ama kelimeleri dikkatli seçmeye çalışıyordum ve nedense çok heyecanlanmıştım 🙂 Öncelikle Budizm’de tanrı olmamasına ve Budizm’in temelinde sadelik olmasına rağmen, neden Tayland’daki tapınaklarda bu kadar çok altın kaplamalı Buddha heykeli olduğunu sorduk. O da, Budizm’de asla Buddha’ya dua edilmediğini, onun sadece yol gösteren biri olduğunu ama insanların yanlış yorumlamasından dolayı dev heykellerin yapıldığını bahsetti. Aslında heykelleri Buddha’nın öğretilerini hatırlamak için yapmaya başlamışlar ama sonra olay biraz çarpıtılmış. Herkes Buddha olabilir mi dedim, aslında evet dedi, bütün keşişlerin amacının aydınlanmaya çalışmak olduğunu ama Buddha’ya saygılarından aydınlanan kişiye Buddha değil de Arahanta denildiğini söyledi. Daha sonra tapınakta neler yaptıklarını, bir gününün nasıl geçtiğini anlattı. Kısaca, tüm zamanları kendilerini dünyevi ihtiyaçlardan kısıtlayıp meditasyon yaparak aydınlanmaya çalışmakla geçiyor. Peki, herkes keşiş olamıyor, herkes keşiş olsa, üretim olmaz, hayat dönmez. O zaman birileri aydınlanacak diye diğerlerinin de çalışması gerekiyor gibi bir durum ortaya çıkıyor. Kafamda deli deli sorular..

dsc_3780-001

Monk Chat’den sonra masaj yaptırmak için Chang Klan caddesinde yanyana bir sürü mekandan birini seçtik. Chiang Mai’de masaj, Tayland’ın geneline göre hem fiyat açısından uygun hem de masaj açısından çok çok iyi. Biz, “foot, leg, back, neck, shoulder” masajı yaptırdık, muhteşem ötesiydi 🙂 Tayland’a dair en çok özleyeceğim şeylerden biri şu masaj olayı.

20161206_215033

Masaj sonrası pamuk gibi halde hostele doğru yürürken, algıda seçicilik ile dev bir paraşüt dikkatimi çekti önce. Bir de baktık ki lokal bir açık hava barı.Banklardan birine oturduk, birer bira söyledik. Hemen arkadaki sokak tezgahlarından da patates. Ortamdaki tek turist ikimizdik. Canlı müzik çok iyiydi ve biz çok keyiflendik. Bir süre sonra kendimizi mekandaki Tay’larla birlikte şarkı söylerken, birbirimize kadeh kaldırırken falan bulduk. Hatta tuvalete gittiğimde, bir hatun bana sarılarak “Nerelisin?” dedi 🙂 Çok tatlılar yaa.. Bir bira daha, bu son bira diye diye hafif çakırkeyif halde mekandan ayrılırken, şarkıcı bile bize el sallayarak veda etti.. O gece çok ama çok eğlendik.. Chiang Mai’deki bu mekanı hep gülümseyerek hatırlayacağım 🙂

dsc_3783-001

dsc_3784-001

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: